4 Boyutlu USG ile Anne Karnındaki Bebeğin izlenmesi ile Ultrason görüntülemesi, organları, yumuşak dokuyu, ve kan akımını incelemek için yaygın olarak kullanılan bir diagnostik görüntüleme yöntemidir. 1970’li yılların başlarından itibaren modern tıbbın hizmetine giren ultrason cihazları günümüzde gebelik izlemlerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.
Özellikle bilgisayar teknolojileri ve endüstriyel alandaki gelişmeler bu cihazlardaki görüntü kalitesini arttırmış, her geçen gün de arttırmaya devam ettirmektedir. Ultrason, klinik olarak yaygın kullanıldığı yıllar boyunca güvenli olduğunu kanıtlamıştır .
Ultrason Türleri
2 Boyutlu Ultrason (2d Ultrasound)
En ve uzunluk boyutları olup derinlik boyutu olmayan, dokuların bir düzlem üzerinde görüntülenmesini sağlayan, muayenehanelerde en sıklıkla kullanılan standart (“geleneksel”) ultrasonlardır.
3 Boyutlu ultrason (3d Ultrasound)
Normalde standart ultrason cihazlarında yapılan 2 boyutlu bir tarama sonrasında, bir bölgenin derinlik boyutu da katılarak 3 boyutlu şekilde görüntülenmesine imkan tanıyan cihazlardır. Ancak 2 boyutlu görüntünün 3 boyutluya dönüşmesi biraz zaman alıcıdır (10-15 dakika gibi).
4 Boyutlu Ultrason (4d Ultrasound)
En, uzunluk ve derinlik boyutlarını içeren 3 boyutlu görünümün eş zamanlı olarak bir monitorde görüntülenmesine olanak sağlayan en son teknolojik ürünlerdir. Yüksek görüntü kalitesi ile dört boyutlu ultrasonda bebeğinizin tüm uzuvları ve hareketleri oldukça net ve hızlı bir şekilde izlenebilmektedir. Önceden üç boyutlu ultrason cihazlarıyla yapılan incelemeler ile anne rahmindeki bebeklerin hareketleri gecikmeli olarak görüntülenebilirken, 4 boyutlu ultrasonografi ile bebeğin kaşlarını çatması, gülmesi, esnemesi, parmak emmesi gibi hareketleri anlık ve hızlı bir şekilde izlenebilmektedir. 4 boyutlu ultrason, anne karnındaki fetüsün ayrıntılı sakatlık taramasında çok etkindir ve aşağıda belirtilen konularda tanı ve teşhis konusunda önemli bir yere sahiptir:
– Bebeğin cinsiyetinin daha erken dönemlerde (14.haftada) belirlenmesi (pozisyona da bağlıdır)
– Bebeğin gelişimsel analizi
– Çoğul gebeliklerin ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi
– Rahmin yapısal problemlerinin teşhisi
– Plasentada oluşabilecek anomalilerin saptanması
– Anormal kanamaların sebeplerinin teşhis edilmesi
– Ektoptik (dış) gebeliğin tanısı
– Yumurtalık tümörleri, kistleri, polip ve miyomlarının teşhisi
– Plasentanın yerleşiminin (lokalizasyonunun) belirlenmesi
– Anne ve baba adaylarının doğmamış bebeklerinin gerçek görünümünü görmeleri ile normalde doğumdan sonra kurulması beklenen duygusal bağların daha önceden oluşmasıdır.
Anne Olmak İçin Geç Kalmayınız...